ÖZ
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 2015 yılında kabul edilen “Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi”nde sürdürülebilir bir gelecek ve kalkınmanın temelini kaliteli ve kapsayıcı eğitimin oluşturduğu vurgulanmaktadır. Kapsayıcı eğitim, çeşitliliğe değer vererek, sosyal adalet ve eşitlik kavramlarının ön plana çıktığı, bütün çocukların eğitim hakkı olduğu ilkesine dayanarak ortaya çıkan, cinsiyet, sosyal sınıf, sağlık ve başarı gibi nedenlerle kimsenin eğitim sürecinden dışlanmaması gerektiğini savunan eğitim anlayışıdır. Kapsayıcı eğitim uygulamaları dünyada her geçen gün yaygınlaşmakta, farklılıklara sahip öğrencilerin genel eğitim kurumlarına yönlendirilmesine önem verilmektedir. Bu çalışma ile Türkiye’deki sosyal bilgiler öğretmenlerin kapsayıcı eğitime ilişkin düşünce, bilgi ve uygulamaları tespit edilerek konuya dair mevcut sorun ve ihtiyaçların belirlenmesine katkı sağlamak amaçlanmıştır. Çalışma 313 sosyal bilgiler öğretmeni ile tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin kapsayıcı eğitime yönelik genellikle olumlu düşünceye sahip olmalarına rağmen, önemli bir kısmının bilgi seviyeleri ile sınıf içi uygulamalarının yeterli ve etkin düzeyde olmadığı görülmüştür. Katılımcıların kapsayıcı eğitim uygulamaları bakımından kendilerini başarılı görme oranları ise dezavantajlı öğrenci gruplarına göre farklılık göstermektedir. Ek olarak öğretmenlerin kapsayıcı eğitime yönelik kişisel düşünceleri ve öz-yeterlik algıları ile sınıf içi uygulamaları cinsiyet, mesleki deneyim, eğitim durumu ve önbilgi değişkenlerine göre çeşitli açılardan farklılık göstermektedir. Katılımcılar kapsayıcı eğitimin önündeki en önemli engelleri; öğretim programı, toplumsal algı ve uygulamalar olarak görmektedirler.
ANAHTAR KELİMELER
Kapsayıcı eğitim, Sosyal bilgiler, Öğretmen, Farklılaştırılmış öğretim, Öğretmen algıları, Öğretmen uygulamaları
DOI: http://dx.doi.org/10.15390/EB.2020.9179