Türkiye’de Cinsiyete Dayalı Perspektifle Vatandaşlık ve Vatandaşlık Eğitimine Yönelik İdeallerin İnşası: “Bir Politik Ebeveynlik Anlatısı”

Burcu Sel

ÖZ

Her ne kadar yasalar aracılığıyla “eşit” bir zeminde ele alınsa da vatandaşlık uygulamalarında dişil ve eril olmak üzere konumlanan ebeveynler vatandaşlığın ve vatandaşlık eğitiminin cinsiyetçi doğasında önemli unsurlardan biridir. Bu araştırmada cinsiyete dayalı perspektifle ebeveyn olarak annelerin vatandaşlık ve vatandaşlık eğitimine yönelik ideallerine ilişkin anlatılarının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Anlatı sorgulaması temele alınarak yürütülen çalışmada katılımcıların belirlenmesinde hem ölçüt hem de maksimum çeşitlilik örneklemeden yararlanılmıştır. Öncelikle cinsiyete dayalı vatandaşlık perspektifi açısından ebeveynlerin vatandaşlık ideallerinde ve çocuk yetiştirme uygulamalarında çocuğun cinsiyetinin önemli olabileceği düşünülerek katılımcıların “hem kız hem erkek çocuğu olma” durumu göz önünde bulundurulmuş; cinsiyete dayalı olarak vatandaşlık eğitiminden beklentilerin farklılaşabileceği gerekçesi ile katılımcıların çocuklarının “ilkokul çağında” olması dikkate alınmıştır. Bununla birlikte Türkiye’de deneyimlenmiş vatandaşlık anlatıları üzerinde durulduğundan annelerin Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de yaşıyor olması temel bir ölçüt olarak kabul edilmiştir. Bu ölçütler kapsamında ayrıca maksimum çeşitlilik örneklemeden yararlanılarak araştırmaya katılan annelerin eğitim durumları, yaşadıkları sosyal çevre, yaş ve meslek farklılıkları dikkate alınmıştır. Böylelikle farklı sosyal ve zamansal bağlamlar göz önünde bulundurularak vatandaşlık ve vatandaşlık eğitimi ideallerine ilişkin anlatılarda çeşitli ortak örüntülerin ortaya konması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın katılımcılarını 15 anne oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formundan yararlanılarak en az iki kere olacak şekilde bireysel görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler tematik anlatı analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda anlatılar “vatandaşlık” ve “vatandaşlık eğitimi” idealleri kapsamında iki ayrı ana tema ekseninde değerlendirilmiştir. “Vatandaşlık” anlatıları ideal vatandaş olma yolunda engeller: kadın olmak, ideal vatandaşlık çatışması: kamusal vatandaşlık / ev içi vatandaşlık; “vatandaşlık eğitimi” anlatıları ise vatandaşlık eğitiminin öznesi olarak “annelik” ve tamamlayıcısı olarak “babalık”, çatışma alanı olarak vatandaşlık eğitimi ve ataerkil anlayış olmak üzere alt temalar göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Katılımcıların deneyimledikleri ve kurguladıkları ideal vatandaşlık anlayışında cinsiyetlerini önemli bir engel olarak ifade ettikleri, kamusal ve ev içi olmak üzere iki vatandaşlık anlayışı arasında yaşanan çatışmaları ortaya koydukları görülmüştür. Ayrıca anneliğin vatandaşlık eğitiminden birincil derecede sorumlu ve merkezi rol üstelendiği, babalığın ise daha dışarıdan ve tamamlayıcı nitelikte olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Katılımcılar vatandaşlığa dair okulda verilen eğitimi eşitlikçi bulurken; aile ve sosyal çevre gibi toplumsal etmenlerde hüküm süren ataerkil anlayışın söz konusu eğitimi desteklemediğini, hatta kimi zaman karşıtını inşa ettiğini ifade etmişlerdir.

ANAHTAR KELİMELER

Cinsiyete dayalı vatandaşlık, Vatandaşlık eğitimi, Politik ebeveynlik


DOI: http://dx.doi.org/10.15390/EB.2022.11760

Creative Commons License
Bu çalışma Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.