Abstract
Eğitimin görevini daha mütevazi olarak değerlendiren ikinci bir eğitim reform akımı ile sanat eğitimi konferansının yarattığı sanat heyecanı ortamı yarışma halindedir. İstenen sanatsal zevk ve sanatsal verimlilik yoluyla eğitim değil, aksine iş yoluyla eğitimdir. Yüzyılın başlangıcı ile Birinci Dünya Savaşı arasında nerede «İş Yoluyla Eğitim» söz konusu olduysa orada üç konuda bir anlaşmanın egemen olduğu görülmektedir.