Abstract
Birçok bakımdan, hem okulun genel havasını ve öğretim metotlarını, hem de hüküm süren disiplin kurallarını belirleyen, okul hayatında yararlanılan konulardır. Kısır bir öğretim programı (müfredat programı), yani yavan ve dar bir okul etkinlikleri alanı, canlı bir toplumsal ruhun veya zihin uğraşısının, tekelciliğin ve yarışmanın yerine duygudaşlık (sempati) ve işbirliği isteyen metotların gelişmesine yardımcı olamaz. Bu nedenle ahlaki değere ilişkin toplumsal standardımızı okulun göreviyle ilgili konulara, geleneksel olarak ''dersler" diye adlandırdığımız ve öğrencilerin üzerinde durduğu bu uğraşılara nasıl uygulayacağımızı bilmek çok önemli bir sorun haline gelmektedir.