Abstract
Türkiye'nin üniversiteleri düzenin bir parçasıdırlar. Bu kurumları düzenden soyutlamak olanaksız bulunduğundan, sosyo-ekonomik düzenin tüm hastalıklarının yansıması üniversitelerde açıkça görülmektedir. Üniversite ile düzen arasında herhangi bir çelişki yok, çünkü bilgi üretmesi gereken bu kuruluşlar, düzenin hastalıklarına ve çelişkilerine el atmıyorlar. Türkiye’de son yıllarda toplumsal sorunların artması, giderek bunalım aşamalarına varmasında bu kurumların üzerlerine düşen görevi tam olarak yerine getirmeyişlerinin önemli bir payı vardır.