Abstract
Bireyin, yaşadığı toplumun üyesi olabilmesi için, o toplumun değerlerini ve geçerli olan temel rolleri öğrenmesi gerekmektedir. Öğrenme sürecinde, birey çevresiyle kurduğu etkileşimlerle değişir ve çevresini değiştirir. Toplumsallaşma sürecindeki çocuğun anne-babası ve çevresindeki diğer yetişkinlerle olan etkileşimi, bu konu ile ilgilenen araştırmacılar tarafından, çeşitli boyutlar açısından incelenmiştir. Özellikle çocuk yetiştirme tutumları ve ailede uygulanan disiplin tekniklerinin, çocuğun kişiliğine olan etkisi araştırılan konuların başında gelmektedir. (Sears, Maccoby ve Levin 1957, Whiting ve Child 1953). Çocuk yetiştirme tutumlarının, çocuğun kişilik yapısını etkilemesinin yanısıra, bilişsel tarzlarını da (cognitive sstyle) etkilediği anlaşılmaktadır (Hesss ve Shipman, 1965). Toplumsallaşma sürecinde anne-baba ile çocuk arasında kurulan iletişimin incelendiği bir araştırmada (Jones, 1972), yüksek sözel yeteneği olan çocukların anne-babalarının : a.Çocuklarını çevreleri ile etkileşim kurmaya cesaretlendirecek bir kişilik yapısına, b.Yüksek akademik ve mesleki beklentilere, c.Çocuğun akademik ve zihinsel gelişimi için daha çok bilgiye sahip oldukları ve ayrıca, d.Dilin gelişimi ve kullanımı için çocuğa daha çok materyal ve fırsat sağladıkları bulunmuştur.