Abstract
En geniş anlamıyla yenilik, bilime, teknolojiye, yeni ürünlere ve süreçlere, yönetimdeki değişikliklere, tutumlara, uygulamalara ve ilişkilere bağlı ilerlemelere dayanılarak yapılan değişiklikleri ifade eder. Yenilik, uzun yıllardan beridir, yönetim (Drucker, 1985; Rogers, 1983) ve eğitim (Kemp, 1994) gibi pek çok alanın kaynaklarında sıkça yer almaktadır. Bu durum, sürekli ve ani değişikliğin değer olarak algılandığı bir dünyada ayakta kalmak isteyen her örgüt için önemli olmaya devam edecektir. Bu makalede bilgi de tıpkı yenilik gibi, yine çok geniş bir şekilde; iletişim aygıtları, konferans ve toplantı sunulan, kişisel tartışmalar, kitaplar, dergiler, veri tabanları, resimler ve çoklu medya gibi birçok yolla taşınan ve veri içeren mesajları, teorileri, fikirleri, düşünceleri kapsayan bir anlamda ele alınmıştır. Bu bakımdan, yenilik ve bilgi arasında bir ilişkinin bulunduğu bir gerçektir. Genel olarak, bir şeyleri yapmanın yeni yollarının, yeni taleplerin ve yeni imkânların bir mesajın içine bir şekilde yerleştirilmesi ve iletişimin sağlanması gerekmektedir. Yenilik süreci modelleri gözden geçirildiğinde, bilginin rolü açıkça karşımıza çıkmaktadır. Yapılan çalışmalar, sürekli olarak bilginin öneminin farkında olmayı ve onu yönetme kabiliyetinin, başarılı örgütlerin unsurları olarak tespit etmiştir. (Porter, 1990; Roberts & Frohman, 1978; Sweeney, 1989) İletişim, ekonomi, sosyoloji, mühendislik, fen bilimleri, teknoloji, örgüt teorisi, teknoloji transferi ve araştırma yönetimi gibi alanlarda yenilik ve bilgi üzerine yapılmış çalışmaları inceleyen Maguire, Kazlauskas ve Weir (1994), yenilik ve bilgi arasında kuvvetli bir bağın olduğunu ve yenilikçi bir örgütün başarılı olabilmesi (pek çok diğer faktörün yanı sıra) için nitelikli bilgiye sahip olması gerektiğini tespit etmiştir. Bu bakımdan, yönetim ile ilgili stratejilerin oluşturulmasında bir bilgi politikasının ve teknoloji tabanlı yenilikçi bilgi servislerinin bulunması, bir örgütteki yenilik sürecine katkıda bulunacaktır. Bu yazarlar, kaynakçalardaki çalışmaların analizi neticesinde ortaya çıkan sonuçları kullanarak, bilgi ve yeniliğe ait birçok yeni öneride bulunurlar. Bunlar: bir görüngü olarak yenilik; bilgi işleme sistemleri olarak örgütler; teknolojik değişikliklerin etkileri; ve bilgi kullanıcısı tutumu olarak sınıflandırılabilir. Bu konular, genelde, tüm örgütlerin ilgisini çekmesine rağmen, teknolojik değişim çağında bulunmamız ve eğitim kurumlarımızda gerçekleştirilmesi talep edilen yenilikler dolayısıyla, özellikle eğitim kuramlarının ilgisini çekmektedir. Bu bakımdan, yukarıda belirtilen öneriler, eğitim kuramları açısından ele alınacaktır. Bu önerilere ilaveten, eğitim kuramlarında bilgi servisleri kurmaya yönelik bazı ilave öneriler de sunulacak ve bu konuların bilgisayarların öğretimde kullanılması ile ilgili bir dersle bütünleştirilmesi konusunda da bazı göndermeler yapılacaktır.