ÖZ
Türkiye’de Schommer’in Epistemolojik İnançlar Modeli kullanılarak yapılan bazı çalışmalarda epistemolojik inançların cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterdiği, bazı çalışmalarda ise anlamlı bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Benzer şekilde bazı çalışmalarda epistemolojik inançların akademik başarıyla anlamlı bir ilişkisi olduğu belirlenmişken, bir kısım çalışmada anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bu nedenle bu araştırmanın amacı, epistemolojik inançların cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini ve akademik başarı ile ilişkisini meta-analiz yöntemiyle belirlemektir. Böylece bu çalışmanın alanyazındaki çelişkiyi çözmesi umulmaktadır. Bu amaçla 2005-2017 yılları arasında Türkiye’de yürütülmüş ve içerme ölçütlerini karşılayan 37 çalışma meta-analiz yöntemiyle incelenmiştir. Epistemolojik inançların cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için 36 çalışma; epistemolojik inançların akademik başarıyla ilişkisini belirlemek için 7 çalışma kullanılmıştır. Epistemolojik inançları cinsiyete göre incelemek için etki büyüklüğü indeksi olarak Cohen’nin d’si; epistemolojik inançların akademik başarıyla ilişkisi için Pearson’nun r’si kullanılmıştır. Epistemolojik inanç alt faktörlerinin akademik başarı ile ilişkisini ve cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için alt grup analizi yapılmıştır. Çalışmaların alanyazından toplanmasından dolayı cinsiyet ve başarı için hesaplanan etki büyüklükleri rastgele etkiler modeline göre birleştirilmiştir. Birleştirme sonucunda cinsiyet için hesaplanan genel etki büyüklüğü (d= -0.052), erkekler lehine “zayıf” aralıkta; ancak anlamlı (p<.05) olarak belirlenmiştir. Bu sonuç erkeklerin epistemolojik inanç toplam puanlarının kadınlardan daha yüksek olduğu; dolayısıyla kadınların epistemolojik inançlarının erkeklere göre daha gelişmiş olduğunu göstermektedir. Alt grup analizinde kadınların öğrenmenin çabaya ve yeteneğe bağlı olduğu inançlarının erkeklerden daha gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Başarı için hesaplanan genel etki büyüklüğü (r= 0.056) ise pozitif yönde, “küçük” düzeyde; ancak anlamlı (p>.05) değildir. Alt grup analizinde de epistemolojik inançların başarı ile ilişkisine yönelik anlamlı olmayan (p>.05) etki büyüklükleri elde edilmiştir. Cinsiyet ve başarı için hesaplanan etki büyüklükleri arasında heterojenliğin varlığını ve büyüklüğünü belirlemek için yapılan heterojenlik testi sonucunda (Q>χ2, p<.05) “yüksek” düzeyde heterojenlik olduğu belirlenmiştir. Bu heterojenliğe katkı sağlayan bağımsız değişkenleri belirlemek için yapılan kategorik moderatör analizi sonucunda hem cinsiyet (yayın türü, çalışma modeli, örneklem grubu, örnekleme yöntemi, ölçek türü) hem de başarı (yayın türü, örnekleme yöntemi) için seçilen değişkenlerin anlamlı olmadığı (p>.05) belirlenmiştir.
ANAHTAR KELİMELER
Epistemolojik inanç, Cinsiyet, Akademik başarı, Meta-analiz, Alt grup analizi
DOI: http://dx.doi.org/10.15390/EB.2019.7992