ÖZ
Çağ bilgisinin değişkenliği ve bilimdeki hızlı gelişmenin bu bilgiyi sürekli olarak yenilediği, geliştirdiği günümüzde "Hangi bilgiyi öğreteceğiz? Nasıl öğreteceğiz?" sorunlarıyla karşı karşıya kalınmıştır. Bunun paralelinde "Bilginin aktarılması giderek bir amaç olmaktan çok, bir yöntem sorunu” (Fındıkçı, 1992: 20) haline gelmiştir. Bilgi öğretilirken hangi kriterler üzerinde durulmalıdır? Önemli olan her şeyi mi öğretmektir? Eğitimcilerimiz öğrenme ve öğretme kelimelerinin gerçek anlamlarına hizmet etmekte ne derecede başarılı olmaktadırlar? Bir yerlerde hata yapıldığının herkes farkında olmasına rağmen kısır bir şekilde "Hata kimde?" sorusu ile nereye kadar gidilebilecektir? Geçerli ve etkin öğrenme kavramlarına karşın, geçerli ve etkin öğretme kavramlarını boşlukta mı bırakıyoruz? Öğrenmeyi öğretmek de ne demek? Süreç boyutlu bir kavram olan eğitimin bu boyutunun öğeleri? Öğrencilerimizin duyuşsal giriş özellikleri ve bilişsel giriş davranışlarını öğrenme-öğretme sürecinde hayata geçirebiliyor muyuz? Duyarlı öğretmek? Talimse, yetiştirmeyse, eğitim ne? Öğretim hizmetinin niteliği, öğretim işi içinde yöntemlerin tutarlı mı? Sorgulamalar...