ÖZ
Araştırma, Ankara İli Çankaya İlçesi’nde bir ilköğretim okuluna kayıtlı toplam 66 sekizinci sınıf öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu öğrencilerden 35’i deney grubu, 31’i ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Deney grubunda portfolyo (bireysel gelişim dosyası) değerlendirme yöntemi, kontrol grubunda ise geleneksel kâğıt-kalem testleri değerlendirme yöntemi kullanılmıştır. Veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen “Genetik” ünitesiyle ilgili başarı testi ile Spielberger tarafından geliştirilen ve Albayrak ve Öner tarafından Türkçeye adapte edilen “Sınav Kaygı Envanteri” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; deney grubundaki öğrencilerin sınav kaygı düzeyleri ile kontrol grubundaki öğrencilerin sınav kaygı düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı, bunun yanı sıra deney grubundaki öğrencilerin öğrenmede kalıcılık düzeyleri ile kontrol grubundaki öğrencilerin öğrenmede kalıcılık düzeyleri arasında deney grubunun lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Deney grubunun, öğrenmede kalıcılık düzeyi ile sınav kaygı düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunurken, kontrol grubunun öğrenmede kalıcılık düzeyi ile sınav kaygı düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı gözlemlenmiştir..